Jack’in Yaptığı Ev, Lars von Trier’in 2018 yılında Cannes Film Festivali’nde gösterilen özgün bir psikolojik gerilim filmidir. Film, Jack, hayatının 12 yılını kapsayan, çeşitli suçlarının anılarının öyküsünü anlatır. Jack, bir seri katil olarak tanımlanabilir, ancak onun gözünden, her cinayetin bir sanat eserine dönüştüğünü iddia eder.
Filmin başında, Jack, çalışma ve yaşamının ilk yıllarının öyküsünü anlatır. Aslen Washington eyaletinde doğmuş olan Jack, henüz çocukken ailesiyle birlikte taşınmasıyla daha sonra Kaliforniya’ya yerleşir. Burada, çalışmak ve sanatla ilgilenmek için okullara devam eder. Ancak, genç yaşta, hayatındaki tehlikeli güçleri fark eder.
Jack, hayatının geri kalanını, çok sayıda cinayeti çoğu zaman, kurbanlarının kendisi tarafından seçildiği, çeşitli kentlerin farklı noktalarındaki cinayetlerle yaşar. Yaptığı bu cinayetler, Jack’in psikolojik güçlerini arttırmak ve kontrol etmek için bir yöntem olarak kullanılır. Sonunda, Jack, kendisine bir hayat arayışında olduğu için, bu suçları işlemeyi sürdürür.
Jack, bu suçlarının kurbanlarının kim olduğunu veya ne yaptığını düşünmeden, onların kişiliklerini ve isteklerini anlamadan yapar. Film, Jack’in cinayetlerini nasıl kendi açısından kontrol etmeye çalıştığını ve neden bu suçları işlediğini anlamaya çalışır. Jack, bu suçlarının kendisini özgür kılmasının yanı sıra, şehvet, kontrol, güç ve değer arayışının arkasında yatan farklı sürprizleri keşfetmeye çalışır. Film, Jack’in kendi dünyasındaki konumunu ve bazı çok ciddi psikolojik meseleleri irdeleyerek, birçok insanın yaşadığı zorlukların üzerine de konuşur.