Reda, zorlu uyuşturucu satıcıları, baskın onayını vermeden önce bürokratik çalışanlar, mülkiyet meselesi ve kendini kurtarmak için neredeyse bir kadrana kadar her şeyle boğuşan tehlikeli bir araya getirdi. Bir otelde, lüks köprüden geçerek Medellin karteline yakın bir eyalete kaymak, kötü niyetli gangsterlerin ve gerçek kovboylarla dolu yüce dağların arkasındaki saklı manastıra gitmek, hiçbir zaman yaşamadığı arkadaşlıkları keşfetmek, dürüstlükleri ve sadakatleri sınamak ve özgüveni kazanmak zorundaydı. Her zorlukla baş ederken, Reda, kendini çevresindeki her karaktere sevdirmek için konuşmaları, konuşmaları, liderlik rollerini kullanmaları ve daha önce hayal bile edemediği en iyi özelliklerini ortaya çıkarmak için kendini zorluyordu.
Zamanla Reda, kardeşini kurtarmak, Kolombiya’nın bizleri aradığımız şeyin hakkını vermek ve aynı zamanda insanların hayatlarıyla nasıl oynayabileceğimizi düşünmeye başladı. Medellin, Reda’nın içinden geçtiği maceralarla karşılaşıp kendi rehberliği ile şeyleri değiştirmeyi umdukları mücadelelerini gösteriyor. Reda, her zorluğa rağmen, kendini ve olayları kontrol etmeyi öğrendi ve uygun stratejiyle olumlu sonuçlar almayı öğrendi. Sonunda, Reda kardeşini ve değer verdiği insanları kurtarmayı başardı- ve kendisi de bir adam oldu.